T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/29 – K. 2010/1601
• TAAHHÜDÜ İHLAL ( Üçüncü Şahıs Durumunda Bulunan Sanığın Borçlu Şirketin Borcuna İcra Kefili Olduğu/Borcu Ödemeyi Kabul ve Taahhüt Ettiği – Sanık Borçlu Sıfatını Taşımadığı İçin Cezalandırılamayacağı )
• İCRA KEFİLİ ( Borçlu Şirketin Borcuna İcra Kefili Olan Sanık/Sanık Hakkında İcra Takibi Başlatılmadığı – Sanığa Ödeme Emri Tebliğ Edilmediği/Sanığın Borçlu Sıfatını Taşımadığı )
• ÖDEME TAAHHÜDÜ ( Taahhüdü İhlalden Sanık Hakkında Şikayette Bulunulduğu – Borçlu Sıfatı Taşımayan Sanığın Cezalandırılamayacağı )
• BORÇLU SIFATI ( Ödeme Taahhüdünde Bulunan Sanık Hakkında İcra Takibi Başlatılmadığı/Ödeme Emri Tebliğ Edilmediği – Cezalandırılamayacağı )
2004/m.
ÖZET : Borçlu şirket hakkında gerçekleştirilen haciz sırasında üçüncü kişi durumunda bulunan sanığın borca icra kefili olduğu ve borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, belirttiği tarihte ödeme yapmaması sebebiyle de şikayetçi vekili sanık hakkında ödeme şartını ihlal fiilinden dolayı şikayette bulunmuştur. Borcu ödeme taahhüdünde bulunan sanık hakkında icra takibi başlatılmadığı gibi ödeme emri de tebliğ edilmemiştir. Henüz borçlu sıfatını taşımamaktadır. Borçlu olmayan kişilerin ödeme şartını ihlal eyleminden cezalandırılmaları mümkün değildir.
DAVA : Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu R.G. hakkında yapılan yargılama sonucunda, atılı suçun unsurları oluşmadığından bahisle beraatine dair Şişli 3. İcra Mahkemesi’nin 25.6.2009 tarihli ve 2009/172 esas. 2009/209 Sayılı kararına karşı müşteki vekilinin itirazının kabulüyle Şişli 3. İcra Mahkemesi’nin anılan kararının kaldırılmasına, borçlunun 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28.7.2009 tarihli ve 2009/758 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Tebliğname ile; borçlu şirketin adresinde yapılan haciz sırasında, şahsi olarak icra kefili olan sanığın yaptığı ödeme taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle vaki şikayet üzerine usul ve yasaya uygun olarak verilen Şişli 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin anılan beraat kararına karşı yapılan itirazın, icra kefili olan sanığa ayrıca icra emri çıkartılmaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan kararın 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11.12.2009 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105->34-8069-2009/14101/69658 Sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının K.Y.B. 2009/289747 Sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
KARAR : “Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza” başlıklı 5358 Sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişik İ.İ.K.nun 340. maddesi birinci cümlesi “111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı cezalandırabilmek için öncelikle ihlalde bulunanın borçlu olması gerekmektedir. Oysa ki somut olayda borçlu G… Ltd. Şti. hakkında yapılan takip sırasında gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında üçüncü kişi durumunda bulunan R.G.’nin borca icra kefili olduğu ve borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, belirttiği tarihte ödeme yapmaması sebebiyle de şikayetçi vekilinin sanık hakkında ödeme şartını ihlalfiilinden dolayı şikayette bulunduğu anlaşılmaktadır.
Görüleceği üzere borcu ödeme taahhüdünde bulunan sanık hakkında icra takibi başlatılmadığı gibi ödeme emri de tebliğ edilmemiştir. Bu sebeple henüz borçlu sıfatını taşımamaktadır. Borçlu olmayan kişilerin ödeme şartını ihlal eyleminden cezalandırılmaları mümkün olmadığından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Açıklanan sebeplerle Yargıtay C. Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28.7.2009 tarih, 2009/758 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, Bozma kararı üzerine 5271 Sayılı C.M.K.nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;
SONUÇ : Borçlu R.G.’nin ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki mahkumiyet hükmünün çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.