Yargı görevini üstlenen Devlet, toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar koymak yanında, toplumsal barışın korunması görevini de üstlenmiştir. Hakları inkar veya ihlal edilen kişiler muhtemelen uyuşmazlığı öncelikle uzlaşarak çözmeye çalışacaklar bu mümkün olmazsa yargı mercilerine başvuracaklardır. Haklı çıkan taraf lehine verilen Yargı Kararının yerine getirilmesi gerekmektedir. Şayet yerine getirilmeze yetkili mercilere başvurularak zorla icra edilir. Bu açıdan geniş anlamda yargı mercileri içine “İcra ve İflas Organları” da dahildir.
Cebri İcra, yani takip hukuku; maddi hukuktan kaynaklanan taleplerin Devlet kuvveti yardımıyla fiilen gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyeti ifade eder. Cebri icra çeşitleri ise; Cüz’i icra (Ferdi İcra) ve Külli (Toplu) icra yani İflas Takibidir.
Cüz’i icra kendi içinde “ilamlı icra” “ilamsız icra” (Genel Haciz yolu ile, Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yolu, Kiralanan Gayrimenkullerin Tahliyesi),”rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip” olmak üzere üç bölüme ayrılmaktadır. Birde takip yolları dışında geçici hukuki koruma sağlayan mekanizma olarak “İhtiyati Haciz” yolu da kanunda düzenlenmiştir.
İflas(Külli İcra) ise, bu icra yolunda cüz’i icradan farklı olarak borçlunun karşısında tüm alacaklılar bulunur ve takibin konusunu borçlunun tüm malvarlığı oluşturur.
Ancak, bu takip yoluna tüm borçlular için değil; iflasa tabi borçlular için başvurulabilir. Bu sebeple iflas hukukunun uygulama alanı icra hukukuna göre daha dardır.
Değirmenci Hukuk Bürosu, pek çok gerçek kişi ve tüzel kişiye icra iflas hukuku konusunda danışmanlık hizmeti vermektedir.