Yargıtay 11. H. D. 2005/1071 E. 2006/993 K.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1071 – K. 2006/993 – T. 6.2.2006

• DAVANIN TAMAMEN ISLAHI ( İlk Açılan Davanın Devamı Niteliğinde Olduğu Yeni Bir Dava Olmadığı – Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelerin İlk Davanın Açıldığı Tarihteki Duruma Göre Dikkate Alınması Gereği )

• DAVANIN TAMAMEN ISLAH EDİLMESİ NEDENİYLE ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Davanın İlk Açıldığı Tarihteki Durumuna Göre Belirlenmesi Gereği )

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ ISLAH İLE ALACAK DAVASINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ( Islahın Yeni Bir Dava Olmadığı – Zamanaşımı Süresinin Islah İla Alacak Davasına Dönüştürülen İlk Davanın Açıldığı Tarihe Göre Belirlenmesi )

1086/m.

ÖZET : -Davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır. Onun için davanın tamamen ıslahında ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılacaktır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Salihli Asliye 1.Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.06.2004 tarih ve 2003/293-2004/507 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Muktedir Lale tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı sigortacının, TTK.nun 1301 inci maddesi hükmüne dayalı olarak, davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece, davanın zamanaşımı yönünden reddine dair tesis edilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dava, TTK.nun 1301. maddesi uyarınca başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

HUMK.nun 87. maddesi hükmünce, davanın tamamen ıslahı durumunda, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılmasını gerektirir. Gerek öğretide gerekse yargısal kararlarda, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır. Onun için davanın tamamen ıslahında ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılacaktır. ( Bkz. Prof.Dr.Baki Kuru, “Hukuk Muhakemeleri Usulü” 6.Baskı Cilt:IV, sh.3998 vd. )

Somut olaya gelince, dava konu edilen kaza 05.01.2000 tarihinde meydana gelmiş, davacı tarafından icra takibi 03.01.2002 günü başlatılmış, itirazın iptali davası yetkisiz mahkemede 13.01.2003 günü açılmış, 24.05.2004 tarihinde yetkili mahkemede davacı davasının tamamen ıslah ederek, davasını alacak davasına dönüştürmüş, mahkemece, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının davasını 24.05.2004 tarihinde tamamen ıslah ederek itirazın iptali davasını alacak davasını dönüştürdüğü, ancak ıslah edilen davanın önceki davanın devamı olmayıp yeni bir dava olduğu, davacının davasını ıslah etmesi nedeni ile icra takibine dayanmadığı, gerek asıl davada gerekse ıslah edilen davada 2918 sayılı KTK.da öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Oysa, yukarıda da açıklandığı üzere, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış olup, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğindedir. Bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekmekte olup, itirazıniptali biçiminde açılan ilk davanın süresi içinde 13.01.2003 tarihinde açıldığı mahkemenin kabulünde olduğu gibi bu husus dosya kapsamı ile de sabittir.

Bu durumda, mahkemece, davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddi ile işin esasına girilmek gerekirken eksik inceleme sonucu yerinde görülmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.